Kuraklığın ortalığı kasıp kavurduğu bir dönemdi. Selahaddin, Hristiyanlara barış barış teklif etti. Haçlılar ellerinde ki kaleleri Müslümanlara verecek, böylece Müslüman baskısı sona erecekti. Hristiyanlar teklifi reddettiler ve Selahaddin baskılarını arttırdı. Haçlılar Litani Nehri yakınlarında ki Selahaddin'nin öncü birliklerine saldırdı. Haçlılar bu orduyu ana ordu sanarken Selahaddin asıl ordusu arkadan savaşa yetişti ve Hristiyanlar ağır bir hezimete uğradı.

Selahaddin, Kudüs'teki taht kavgalarından faydalanmak için 27.000 kişilik bir orduyla Mısır'dan yola çıktı. Ancak yol boyunca çok fazla akslikle karşılaştılar. Sürekli baskın ve yağmaya uğruyorlardı. 4. Boudion ve Reynald önderliğinde ki Hristiyan ordusu Montgisard'ta Selahaddin'nin ordusuyla karşı karşıya geldi. Çok bitap düşmüş olan Selahaddin'nin ordusu büyük kayıplar vererek yenilgiye uğradı.

Şam'dan bir günlük yürüme mesafesinde bulunan Jacop's Ford, konum itibariyle stratejik bir mevkideydi. Bu kale, Haçlılar'ın Mısır'a düzenleyeceği olası bir saldırıda üs olabilirdi. Bu nedenle Selahaddin, hızlı ve gerekirse acımasız olmalıydı zira 4. Boudion'nun ordusu yakınlardaydı. Kale duvarlarının dibine döşenen mayın sayesinde duvarlar yıkıldı ve içerdeki askerler büyük bir yenilgiye uğratıldı.

Reynald, Mekke yolundaki Müslümanlara bu kaleden saldırılar düzenliyordu. Selahaddin bu duruma son vermek için Kerek'i mutlaka almak istiyordu. Kuşatma haberini alan 4. Boudion o sırada hastalığı yüzünden ayağa kalkamayacak durumda olmasına rağmen ordusuna bizzat liderlik etti. Muharebe meydanında iki taraf karşı karşıya geldi ve Baudion Selahaddin'e uzlaşma teklif etti. Selahaddin ise bu teklifi kabul etti ve kuşatmayı kaldırdı.

Ünlü mimar Severus ve mühendis Celer Neron için daha önce eşi benzeri olmayan bir keyif mekanı yarattı. 150 odalık bu köşk'ün tamamlanmasının ardından Neron ''Artık insan gibi yaşayabilirim'' demişti. Bundan dört yıl sonra Neron'nun ölümü sonrası göl kurutuldu ve İmparator Vespasyan sarayın büyük bir kısmını yıktırarak Collosseum'u inşa ettirmeye başladı.

Neron, Domus Aurea'yı inşa ettirirken bu yapıyı taçlandıracak eserin kendisine ait devasa büyüklükte, etkileyici bronz bir heykel olmasına karar verdi. Tarihi kaynaklar farklılık göstersede boyu 30 metreyi bulduğu tahmin ediliyor. Neron'nun ölümünün ardından imparatorluk tarihinin en büyük heykeli olan bu eser Collesium'un yanına taşındı ve Neron'nun yüzü güneş tanrısının(Sol Invıctus) yüzüyle değiştirildi. Daha sonra İmparator Commodus heykelin yüzünü kendisininkiyle değiştirmişse de onun da ölümünün ardından heykel eski haline getirildi. Günümüzde heykelden geriye kalan tek şey kaidesidir.